İncillerdeki Çelişkiler

Çelişki, birbirine zıt, birbirine aykırı olan düşüncelere, yapılan işlere, olaylara denir.

İncillerde çelişkili olaylar, düşünceler, işler ve olaylar bol bol bulunur. Bu konuda Batı’da ve İslâm dünyasında yazılmış bir çok eser vardır. İslâm dünyasında yazılan eserlerin en meşhuru Delhili Rahmetullah Efendi’nin yazdığı “İzhârulhak” kitabıdır. Kitabın bir bölümü Eski Ahid ve Yeni Ahid kitaplarındaki çelişkilere, aykırılıklara ayrılmıştır. Kitap Türkçeye çevrilmiş ve “Sönmez Yayınevi” tarafından yayınlanmıştır.

Fransız düşünürü Maurice Bucaille yazdığı “Tevrat, İnciller, Kur’ân ve İlim” adlı kitabında İncillerdeki; İsa’nın çektiklerine dair öyküler, Kudas, İsa’nın tekrar dirilerek kendisini göstermesi, İsa’nın göğe çekilişi, İsa’nın en son görüşmeleri, Yuhanna İncil’indeki paraklit konularındaki çelişkiler üzerinde durur.

İsteyen okurlarımız bu kitaplardan daha geniş bilgi alabilirler. Biz bu çelişkilere örnekler vermeye çalışacağız:

Meryem’in Gebe Kalışı

Meryem iffetli, faziletli genç bir kızdı. Allah, anasız, babasız Âdem atamızı yoktan yarattığı gibi, Meryem de kocası olmadan Allah’ın kudreti ile gebe kaldı. Meryem’in gebe kalması bir mucizedir. Kur’ân-ı Kerim, Meryem’in mucize gebe kalışını bildirir.[29]

[29] Bakınız. Kur’ân-ı Kerim, Meryem: 19/16- 36, Âl- i İmran: 3/33- 47

Matta İncili (1/18)’de Meryem’in gebe kalışı konusunda; “Meryem Yusuf’a nişanlanmış olduğu halde, buluşmalarından önce Ruhu’lKudüs’ten gebe olduğu anlaşıldı” der. Başka bir bilgi vermez.
Luka İncili (1/26- 38)’de Meryem’in gebe kalışını geniş olarak anlatır. Bu bölümden birkaç cümle alıyoruz: “Melek ona dedi: Korkma Meryem, çünkü Allah önünde inayet buldun. Ve işte gebe kalıp bir oğlan doğuracaksın. O büyük olacak, ona Yüce Allah’ın oğlu denecek, Rab Allah ona babası Davud’un tahtını verecek.” (Luka İncili: 1/30- 32)
Markos ve Yuhanna İncilleri, Meryem’in gebe kalışı ile ilgili hiçbir şey yazmazlar.

Luka İncili gebe kalış hâdisesini etraflıca yazıyor.

Matta kısa bir cümle ile hadiseye temas ediyor.

Diğer iki İncil, Markos ve Yuhanna İncilleri ise, hadiseden hiç bahsetmiyorlar. Bu bir çelişki değil midir?

Kutsal ruhun ilhamı ile yazsalardı, aynı şeyi yazarlardı.
Matta ile Luka hadiseyi ilginç bulmuş, yazmışlar, diğerleri de belki gerekli görmemişler, yazmamışlar. Belki de hadiseyi bilmiyorlardı. “Allah’ın oğlu denecek” ifadesi de akıl dışı, mantık dışı bir ifadedir. Allah tekdir. Eşi, benzeri ve oğlu yoktur.
Kurdun yavrusu, kurt, insanın yavrusu da insandır.
Hıristiyanlar da İsa tanrının oğlu yanlış ifadesinden hareketle İsa’ya tanrı demişlerdir. İsa’da yaratıcı niteliklerin olduğuna inanmışlardır.[30]
Allah, Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Allah hiçbir çocuk edinmemiştir. Onunla birlikte başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle olsaydı her ilâh kendi yarattığını alır götürür ve mutlaka birbirlerine üstün gelmeye çalışırlardı.”[31] Luka İncili (1/32)’de “Rab Allah o’na babası Davud’un tahtını verecek” deniliyor. Davud (as), Hz. İsa (as)’nın babadan dedesi değildir. Babası olmayanın, babadan dedesi de olamaz. Davud (as) hem peygamber, hem de hükümdar. Tahtı da vardı. Taht dünya hükümdarlarına ait maddî bir şeydir. Tahta oturan hükümdar olur. Hz. İsa (as) bir anlık bile olsa tahta oturmamış, dünyevi hükümdar olmamıştır. Allah peygamberlerine sahip olmayacağı ve yapmayacağı hiçbir şeyi ne bildirir ve ne de emreder. Hz. İsa (as)’nın Davud’un tahtına sahip olacağı Luka’nın bir iddiasıdır, İncili’ne yazdığı kendi sözüdür. Meryem’in gebe kalış hâdisesi İnciller arasındaki tutarsızlıkları ve çelişkileri apaçık ortaya koymaktadır.

Hz. İsa (as)’nın Doğumu

Matta İncili (1/18- 24)’de Hz. İsa (as)’nın doğumunu şöyle anlatır: “İsa Mesih’in doğması da şöyle oldu: Anası Meryem Yusuf’a nişanlanmış olduğu halde, buluşmalarından önce Ruhu’l-Kudüs’ten gebe olduğu anlaşıldı.
Nişanlısı Yusuf, salih bir adam olup onu âleme rüsvay etmek istemeyerek gizlice boşamak niyetinde idi. Fakat düşünürken, işte, Rabbin meleği rüyada ona görünüp dedi: Sen Davud oğlu Yusuf, Meryem’i kendine karı olarak almaktan korkma. Çünkü kendisinden doğmuş olan Ruhu’l-Kudüs’tendir.

[30] P. Luiği İannitto, Hıristiyan Dininin Esasları, sh: 75, 114, Kazancı Matbaacılık, 1982, İst. M. Günay, Gerçeği Bilelim, sh: 129- 135, Zafer Matbaası, 1984, İst.
[31] Mü’minun: 23/91. Ayrıca bakınız, Nisa: 4/71, İsra: 17/111, İhlas: 112/1- 4

Ve bir oğul doğuracaktır ve onun adını İsa koyacaksın; çünkü kavmini günâhlardan kurtaracak olan odur.
Yusuf uykusundan uyandı, Rabbin meleğinin buyurduğu gibi yaptı ve karısını yanına alıp doğuruncaya kadar onu bilmedi ve çocuğun adını İsa koydu.”

Hz. İsa (as)’nın doğumu ile ilgili olarak Matta İncili’nin anlattığı bunlardır.

Luka İncili (2/1- 21)’de Hz. İsa (as)’nın doğumunu daha açıklamalı ve uzun olarak verir: “Roma imparatoru Avgustus sayım yapılmasını emreder. Yusuf da nişanlısı Meryem’le sayımda yazılmak üzere Nasıra şehrinden Beytlehem’e gider. Meryem de gebe idi. Ve vaki oldu ki, orada bulunurlarken doğurması günleri geldi. İlk oğlunu doğurdu. Kundağa sardı. Ve onu bir yemliğe yatırdı, çünkü handa onlara yer yoktu.”
Civarda çobanlar varmış. Geceleyin Rabbin meleği onların yanında durunca, çevreleri aydınlanmış, çok korkmuşlar.
Melek onlara “korkmayın” demiş, kurtarıcının doğduğunu müjdelemiş ve bulunduğu yeri bildirmiş.
Melekler göğe çekildikten sonra çobanlar birbirlerine demişler: “Haydi Beytlehem’e kadar gidelim, Rabbin bize bildirdiği vaki olan bu şeyi görelim.” Ve seğirterek geldiler, Meryem’i, Yusuf’u ve yemlikte yatan çocuğu buldular. Ve gördükleri zaman bu çocuk hakkında kendilerine söylenen sözü bildirdiler.
Bütün işitenler çobanlar tarafından kendilerine söylenen şeylere şaştılar.
Fakat Meryem bütün bu sözleri derin düşünerek yüreğinde saklardı. Çobanlar, kendilerine söylendiği gibi, bütün gördükleri ve işittikleri şeylerden dolayı Allah’a hamd ve sena ederek döndüler. (Luka: 2/15- 20)
Çocuğun sünnet olmak için sekiz günü tamamlanınca adını İsa koyarlar.

Musa’nın şeriatına göre, taharet günleri tamamlanınca çocuğu Rab’be adamak için Yusuf’la Meryem onu Kudüs’e götürürler. Luka İncili de İsa’nın doğumu ile ilgili bunları anlatıyor.
1- Markos ve Yuhanna İncilleri Meryem’in gebe kalışını anlatmadıkları gibi, İsa’nın doğumunu da anlatmazlar.
İlham gelmedi de mi anlatmadılar, ilham aldılar da yazmayı mı gereksiz buldular, belli değildir.
Matta ve Luka İncilleri’nin verdiği doğum hâdisesi, bunların ilâhî ilhamdan ne kadar uzak olduklarını gösteriyor.
2- Matta’da Yusuf rüya görüyor. Luka’da rüyadan eser yoktur.
3- Matta’da yer ve zaman yok. Luka’da Sezar Avgustus’un sayım emri uygulanırken yemlikte doğuruyor.
4- Luka’da çobanlar var. Matta’da ne çobanlar var, ne de çobanların verdiği haberlere şaşan halk var.
5- Luka’da sünnet ve taharet günleri ve zamanlar var. Matta’da hiçbiri yoktur.
Matta ve Luka İncilleri’nin verdiği doğum hâdisesinde Yusuf, İsa ve Meryem isimlerinin dışında birbirine uygun hiçbir şey yoktur. Bu da çelişkinin bolluğunu göstermektedir.


Müneccimler, Kral Hirodes ve Mısır’a Kaçış

Matta İncili (2/1- 23)’de bir olay anlatılır. Olay özetle şöyledir: “İsa doğduğu zaman, müneccimler kral Hirodes’e geldiler; ‘Yahudilerin kralı doğan zat nerededir? Çünkü onun yıldızını şarkta gördük ve ona secde kılmaya geldik’ dediler. Kral Hirodes korktu. Başkâhinleri ve kavmin yazıcılarını topladı, onlara Mesih’in nerede doğacağını sordu. ‘Yahudiye Beytlehem’inde’ dediler.
SOLMAZ N. Mehmet
34 Kral Hirodes müneccimleri çağırdı, yıldızın ne vakit gözüktüğünü öğrendi: ‘Gidin ve çocuk hakkında araştırın; onu bulduğunuz zaman bana haber verin ki, ben de gelip ona secde kılayım’ dedi. Onları Beytlehem’e gönderdi. Müneccimler Beytlehem’e gittiler, yıldız da önlerinde gidiyordu. Yıldız çocuğun bulunduğu yere gelince durdu. Onlar da sevinçle eve girip anası Meryem ile çocuğu gördüler, yere kapanıp ona secde ettiler. Ona hediye verdiler. Rüyada kendilerine bildirildiğinden kral Hirodes’in yanına dönmediler. Başka yoldan memleketlerine gittiler. Rabbın meleği Yusuf’a göründü: ‘Kalk, anası ile çocuğu al ve Mısır’a kaç. Ben sana söyleyinceye kadar orada kal çünkü Hirodes çocuğu yok etmek için onu arayacaktır’ dedi. Yusuf anası ile çocuğu aldı, geceleyin Mısır’a gitti. Kral Hirodes ölünceye kadar da orada kaldı. Hirodes müneccimler tarafından oynatıldığını anlayınca çok kızdı: İki yaşında veya daha aşağı bütün çocukları öldürttü. Hirodes’in ölümüyle, meleğin bildirmesi ile Yusuf çocuğu ve annesini alıp İsrail diyarına geri döndü. Hirodes’in yerine oğlu Arhelaos’un kral olduğunu duyunca oraya gitmekten vazgeçti. Galile taraflarına çekildi.” Matta İncili’nin anlattığı bu olay başka hiçbir İncil’de anlatılmamıştır. Olay doğru ise neden diğer İncillerde yoktur? Doğru olan bir şeyi yazmamak noksanlıktır. Bu bir gerçeği gizlemek değil midir? Bu olay doğru değilse her şeyin ilâhî ilhamla yazıldığı iddiası sözde kalmıyor mu? Müslüman olmuş İspanyol papazı Anselmo Turmeda şöyle diyor: “Matta’nın anlattığı bu hikâye ve sözler bâtıl ve esassızdır. Hakikatle hiçbir alakası yoktur. Böyle bir olay hakikatte olsaydı, Hirodes Hz. İsa (as)’yı aramaya kendisi gider ya da güvendiği başka birisini gönderirdi. Diğer üç incili yazan Luka, Yuhanna, Markos kitaplarında böyle bir şeyden bahsetmemişlerdir. Zaten Matta
Hz. İsa (as)’nın doğumunu idrak etmediğinden, bunu bilerek ifâde etmeyip, belki de bir yalancıdan işittiğini nakletmiştir.”[32]


Hz. İsa (as)’nın Babadan Soy Ağacı Olabilir mi?

Scroll to Top