Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) son peygamberdir. Hz. İsa (as) ile peygamberimiz (sav) arasında da peygamber yoktur. Bunu peygamberimiz (sav) şöyle ifade eder:
“Ben, Meryem oğlu İsa’ya dünya ve âhirette insanların en yakınıyım. Benimle İsa arasında başka bir peygamber yoktur.”[40]
Hz. İsa (as) da kendinden sonra ismi Ahmed olan gelecek bir peygamberi müjdeler.[41] Ahmed peygamber (sav)’in isimlerinden biridir. Kur’ân-ı kerim’de Hz. Muhammed (sav)’in son peygamber olduğu bildirilir. Allah şöyle buyurur: “Muhammed, sizin erkeklerinizden hiç birisinin babası değildir.
Lâkin o, Allah (cc)’ın Rasûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi en iyi bilendir.” (Ahzâb Sûresi: 33/40)
Peygamberimiz (sav), peygamberler zincirinin son halkasıdır. Allah(cc), peygamberimiz (sav) hakkında “Hatemennebiyyîn” buyurur. Peygamberlerin sonuncusu demektir. Allah böyle buyurduğuna
göre, peygamberimizden sonra peygamber yoktur.[42] Hz. Muhammed (sav), peygamberleri sona erdiren son peygamberdir. Hz. Muhammed (sav), bütün peygamberleri tasdîk eden ve belgeleyen ilâhîbir mühürdür. Peygamberimiz (sav) Hadis-i Şerif ’inde şöyle buyuruyor:
“İsrailoğulları’nı peygamberler idare ederdi. Bir peygamber ölünce onun yerine başka bir peygamber geçerdi. Artık benden sonra peygamber yoktur. Halifeler bulunur. Bunlar bazan birden fazla bulunur…”[43]
Peygamberimiz (sav) yine buyurur:
“Benimle peygamberler sona erdirildi. Benimle benden önce geçen peygamberlerin misali bina inşa edip onu iyi ve güzel yapan, yalnız köşelerinden bir kerpiç yeri bırakan biri gibidir. İnsanlar o binayı dolaşırlar ve beğenirler de, şu kerpiç konsaydı ya derler. İşte o kerpiç benim. Peygamberlerin sonu da benim.”[44]
Peygamberimiz (sav) son peygamberdir. Ondan sonra peygamber gelmeyecektir. Çünkü Allah O’na son peygamber demiştir. Peygamberimiz (sav) ile Kur’ân-ı Kerîm’le İslâm tamamlanmış ve en mükemmel halini almıştır. İnsanlık O’nun gösterdiği yoldan yürüyerek kurtuluşa erecektir.
Peygamberimiz (sav) Âlemlere Rahmettir
Rahmet, sözlükte acıma, şefkat gösterme, sahip olma, iyilik yapma ve bağışlama anlamlarına gelir. Yağmura da “Rahmet” denir. Yağdığı zaman otlara, ekinlere, yerden bitene, yer altında olana, yer üstünde yürüyene, sürünene, hayvana, insana hulâsa canlı, cansız her şeye faydalı olduğu için rahmet denilmiştir. Allah (cc)’ın rahmeti denildiği zaman ihsanı, lütfu, affı kastedilir. Rahmet kullar için “merhamet”kelimesi ile ifade edilir. Kulların kalp yumuşaklığına sahip olması, acıması ve bağışlaması kast edilir.
Başka bir tanımla rahmet belaya uğramış veya muhtaç hale düşmüş bir kimseyi o beladan veya sıkıntıdan kurtarmayı ve arkasından da ona iyilik etmeyi ve nimet vermeyi ifade eden bir acıma duygusudur. Allah rahmetinin bir kısmını varlıklara vermiştir. Peygamberimiz (sav)’in hadisinde Allah (cc)’ın rahmetinin yüzde birinin varlıklara verildiği bildirilir. İnsanlar, hayvanlar ve diğer canlılar bu rahmet sebebiyle birbirlerine yardımcı olurlar, birbirlerine merhamet ederler, birbirlerinin haklarını korurlar. Rahmet duygusundan mahrum olanlar da haksızlığa yol açarlar.[45]
İnsanlar içinde en merhametli olanlar peygamberlerdir. Allah kullarına rahmet ettiği için, onların en merhametlilerini, onlara peygamber olarak göndermiştir. Peygamberler, insanları şirk ve küfür
belâsından, zulümden, kötülüklerden gerçek inanca, adalete, iyiliğe çağırırlar. Çağrıya uyanlar kurtulur. Uymayanlar ise şirk ve küfür bataklığında kalırlar. Peygamberimiz (sav)’in peygamberliği âlemlere rahmettir. Allah (cc), peygamberimiz (sav)’in âlemlere rahmet oluşunu şöyle bildirir:
“Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ Sûresi: 21/107)
Hz. Muhammed (sav), Allah (cc)’ın bir rahmeti ve bir bereketi olarak gönderilmiştir. Çünkü O, insanları gafletten uyandırmış, hakla bâtılı ayıran gerçek bilgiyi getirmiş ve tüm insanları kurtuluşa çağırmıştır. Mekke müşrikleri peygamber (sav) Efendimizi bir belâ ve felaket olarak görüyorlardı. Bu belâ ve ‘Felaket başımıza nereden geldi, nasıl geldi?’ diye birbirlerine soruyorlardı. Peygamberimiz (sav) de
müşriklerin belâ ve felaket demelerinden üzüntü duyuyordu. Allah ayetini inzal buyurdu. Peygamberimiz (sav)’i teselli etti. Müşriklere peygamberimiz (sav)’in bir belâ ve felaket olmadığını bildirdi. Peygamberimiz (sav)’in âlemlere rahmet, bereket ve bir kurtuluş önderi olduğunu duyurdu.[46] Mekke müşrikleri azap istediler. Allah müşriklerin azap isteyişini şöyle bildirir: “Ey Allahım! Eğer şu (Kur’ân) senin katından inmiş hak (kitap) ise hemen üzerimize gökten taş yağdır veya bize elem dolu bir azap getir” dediler.
Allah müşriklerin isteklerine şöyle cevap verir:
“Oysa sen onların içinde iken Allah onlara azap edecek değildir. Bağışlanma dilerlerken de Allah onlara azap edecek değildir.” (Enfâl Sûresi: 8/32, 33)
Allah (cc), peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) sağ iken, O’nun ümmetinden ibadet edenler, dua ve istiğfar edenler bulundukça, Ad, Semûd kavimlerinin başlarına gelen felaket gibi, dünyevi genel bir belâ ve felaket kıyamete kadar vermeyecektir. Bu netice Hz. Muhammed (sav)’in âlemlere rahmet oluşunun bir neticesi olarak Allah (cc)’ın bir lütfudur. Merhum Mehmed Vehbi Efendi Peygamberimiz
(sav)’in âlemlere rahmet oluşu hakkında şunları yazar:
“Allah (cc)’ın Rasûlü, hem din yönünden, hem de dünya yönünden âlemlere rahmettir. Çünkü insanlar cehâlet ve sapkınlık içinde, doğru yola yöneltecek bir kimsenin bulunmadığı bir zamanda, Allah
tarafından peygamber gönderilip insanlara dini hükümleri açıkladığı, onları kurtuluş yoluna çağırdığı, faydalı ve zararlı şeyleri bildirdiği için din yönünden âlemlere rahmettir. İnsanlar, peygamber
(sav)’in bildirdiğini kabul edip onunla amel etmekle âhiret saadetine kavuşacağı için Allah (cc)’ın Rasûlü âlemlere rahmettir. Allah (cc)’ın dinine sarılan, dinin gereklerini yapan bir kimse dünyada zilletten, esaretten, kötülüklerden kurtulduğu için Allah (cc)’ın Rasûlü dünya yönünden de âlemlere rahmettir.
Allah (cc)’ın Rasûlü Hz. Muhammed (sav) peygamber olduktan sonra mü’min ve kâfir bütün milletler kahren helak olmayıp azapları âhirete tehir edildiği için dünyada, kâfirler için de rahmettir. Peygamberimiz (sav)’e; “Ey Allah (cc)’ın Rasûlü! Müşriklerin aleyhinde dua et” denildi.
Peygamberimiz (sav): “Ben lânetçi olarak gönderilmedim. Ben ancak ve ancak rahmet olarak gönderildim” buyurdu.[47]
Allah (cc), peygamberimiz (sav)’ i bütün insanlara peygamber ve rahmet olarak gönderdiğini bildiriyor. Kâfirler, Allah (cc)’ın Rasûlü’nün insanlığa sunduğu ilâhî hükümlerden bazılarını alıp aralarında uyguladıkları ve toplumlarına huzur sağladıkları için Hz. Muhammed (sav), kâfirler için de dünyada bir rahmettir. Allâh’ın Rasûlü’nün vücudu âleme rahmettir. Amma o rahmetten faydalanmak isteyenler,
O’nun rahmet olduğunu tasdîk ederek feyzinden faydalanmışlardır. Faydalanmak istemeyenler yarasa kuşunun güneşi inkâr etmesi gibi,Hz. Muhammed (sav) ve onun getirdiği dini inkârla feyz-i irfanından mahrum kalmışlardır. Peygamberimiz (sav) herkese karşı sevgi ve merhamet dolu idi. Düşmanlarına bile merhamet gösterirdi.[48
[40] Tecrîd-i Sarîh, Sahîh-i Buhârî, 9/179, 180
[41] Saff Sûresi: 61/6
[42] Beyânu’l Hak: 3/320, Hak Dini Kur’ân Dili: 6/321, Tefhimu’l Kur’ân, 4/469,
Hulâsat’ül Beyan, 11/4440
[43] Müslim, 9/5
[44] Müslim, 10/62, Tecrîd-i Sarîh, Sahîh-i Buhârî, 9/255
[45] Hüseyin K. Ece, İslâmın Temel Kavramları, 536, Beyan Yayını, İst.
[46] Tefhimu’l Kur’ân3/336, Hulâsat’ül Beyan, 11/451[47] Müslim, 10/552
[47] Müslim, 10/552
[48] Hulâsat’ül Beyan, 9/3491, Fî Zılâl-il Kur’ân, 10/182, Siret: 3/290