H A D İ S L E R (40-80)

40 – Peygamber (s.a.v) bir adamın elinde altın yüzük
gördü, onu adamın parmağından çıkartıp attı ve:
Sizden biri ateşten bir kor alıyor da eline mi takıyor?
buyurdu. Peygamber gittikten sonra o kimseye:
Yüzüğünü al da başka şekilde ondan faydalan, dediler. O
kişi: Peygamber onu attıktan sonra vallahi onu almam, dedi.
(M, 9/451 (2090) İbn – i Abbas (r.a) rivayet etmiştir)


  • 41 – Nefsim kudretinde olan (Allah’a) yemin ederim ki, ya
    iyilikleri emreder, kötülüklerden alıkoymaya çalışırsınız,
    yahut da Allah size azap gönderir. Sonra Allah’a
    yalvarırsınız; lakin duanız kabul olunmaz.
    (T, 4/44 (2259) Huzeyfe (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 42 – Cihadın üstün olanı, zalim idareciye hakikati
    söylemektir.
    (T, 4/48 (2265) Ebu Said El Hudri (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 43 – Kıyamet gününde bir kimse getirilip cehenneme
    atılır. Bağırsakları karnından dışarı fırlar. Sonra o kişi
    (bağırsakları etrafında) döndürülür de o haliyle değirmen
    çeviren merkebe benzer. Cehennemdekiler onun yanında
    toplanırlar:
    Ey filan! Bu ne hal? Bize dünyada iyiliği emreden ve
    kötülükten men eden sen değil miydin? derler. O da:
    Evet, size iyiliği emrederdim, fakat onu kendim yapmazdım;
    kötülükten men eder, fakat onu kendim yapardım, der.
    (B, 9/50 (1351); M, 11/460 (2989) Usame (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 44 – Münafığın alameti üçtür: Söylerse yalan söyler, söz
    verirse sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edilirse
    ihanet eder.
    (B, 1/44 (31); M, 1/313 (107) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 45- Kıyamet gününde, haklar sahiplerine mutlaka
    verilecektir. Hatta boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan
    hakkını alacaktır.
    (M, 10/532 (2582) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 46 – Kim başkasının bir karış yerini haksız olarak alırsa,
    (kıyamet gününde) o yerin yedi katı onun boynuna halka
    gibi geçirilir.
    (B 7/378 (1091); M, 8/118 (1612) Âişe (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 47 – Kim kardeşinin haysiyetine dokunmuş veya malını
    haksız yere almış ise, altın ve gümüşün bulunmadığı gün
    gelmeden (kıyametten) önce onunla helalleşsin. Helalleşmez
    ise yaptığı zulüm kadar onun iyiliklerinden alınır, hak
    sahibine verilir; iyiliği yoksa hak sahibinin günahından
    alınır, o zalime yüklenir.
    (B, 7/375 (1090) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 48 – Müslüman, elinden ve dilinden müslümanların
    selamette olduğu kimsedir. Muhacir de Allah’ın yasak ettiği
    şeyi terk edendir.
    (B, 1/29 (10) Abdullah bin Amr (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 49 – Peygamber (s.a.v)’in işlerini gören Kerkire adlı bir
    adam vardı. Adam öldü. Peygamber (s.a.v): O
    cehennemdedir, buyurdu. Gittiler, adamın eşyalarına
    baktılar. Ganimetten bir aba çalmış olduğunu gördüler.
    (B, 8/427 (1283) Abdullah bin Amr (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 50 – Kim yemin ederek bir müslümanın hakkını elinden
    alırsa, Allah o kimseye cehennemi vacip kılar, cenneti
    haram eder. Eğer o hak, değersiz bir şey olursa da mı?
    dediler. İsterse misvak ağacından bir dal parçası olsun,
    buyurdu.
    (M, 1/491 (218) Ebu Umame (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 51 – Allah’ın malını (kamu malını) haksız olarak
    kullananlar, kıyâmet gününde cehennem ateşini hak
    etmişlerdir.
    (B, 8/437 (1294) Havle binti Kays (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 52 – Mü’minin mü’mine karşı durumu, bir parçası diğer
    parçasını sımsıkı kenetleyip tutan bina gibidir.
    (M, 10/537 (2585) Ebu Musa El – Eş’ari (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 53 – Mü’minler birbirini sevmekte, birbirine acımakta,
    birbirini korumakta bir vücut gibidir. Vücûdun her hangi bir
    organı rahatsız olursa, diğer organlar da bu yüzden rahatsız
    olur.
    (B, 12/128 (1976); M, 10/537 (2586) Numan bin Beşir (r.a) rivayet
    etmiştir.)

  • 54 – Merhamet etmeyene, merhamet edilmez .
    (B, 12/129 (1978); M, 10/100 (2319) Cerir (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 55 – Müslüman, müslümanın kardeşidir; ona zulmetmez,
    onu düşman eline vermez, başına gelen musibette onu terk
    etmez. Kim müslüman kardeşine yardım eder, ihtiyacını
    karşılarsa, Allah da ona yardım eder. Kim müslümanın bir
    sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamet sıkıntılarından
    birini giderir. Kim müslüman kardeşinin ayıbını örterse,
    Allah da ahirette onun ayıbını örter.
    (B, 7/360 (1087); M, 10/530 (2580) İbn – i Ömer (r.a) rivayet
    etmiştir.)

  • 56 – İster zâlim, ister mazlum olsun mü’min kardeşinize
    yardım ediniz. Ashaptan biri: Ey Allah’ın Rasûlü! Mazluma
    yardım ederim, fakat zâlime nasıl yardım edebilirim? dedi.
    Peygamber (s.a.v) : Zâlimi zulüm yapmaktan alıkoyarsın, bu
    da ona yardımdır, buyurdu.
    (B, 7/361 (1088) Enes (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 57 – İnsanların arasını düzeltmek amacıyla birinden
    ötekine uygun sözler taşıyıp hayırlı konuşan kimse yalancı
    sayılmaz.
    (B, 8/111 (1156); M,10/563 (2605) Ümmü Külsüm b. Ukbe (r.a.)
    rivayet etmiştir.)

  • 58 – Peygamber (s.a.v) : Ben ve yetimin işlerini gören
    kimse cennette şöyle beraberiz, buyurdu ve şehâdet parmağı
    ile orta parmağını gösterdi.
    (B, 11/365 (1838) Sehl bin Sa’d (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 59 – İnsanlar arasında dolaşıp bir iki lokma ve hurma ile
    geri çevrilen kimse miskin (yoksul) değildir. Asıl miskin,
    kendisine yetecek nafakaya sahip olmadığı halde, insanlar
    tarafından hali bilinmediği için sadaka verilmeyen ve kendisi
    de el açıp istemekten çekinen iffetli kimsedir.
    (B, 11/58 (1683); M, 5/441 (1089) Ebu Hureyre (r.a) rivayet
    etmiştir.)

  • 60 -Yemeğin kötüsü, fakirlerden esirgenip zenginlerin
    çağrıldığı düğün yemeğidir. Düğün yemeğine (mazeretsiz)
    icabet etmeyen Allah’a ve Rasûlüne (s.a.v.) isyan etmiş olur.
    (M, 7/310 (1432) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 61 – Siz ancak zayıfların duası sebebiyle yardım
    olunursunuz ve rızıklanırsınız.
    (B, 8/328 (1222) Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 62 – Kadınlar hakkında hayırlı olmanızı vasiyet ederim..
    Kadın kısmı eğe kemiğinden yaratılmıştır, bu kemiğin en
    eğri tarafı üstüdür. Bunu düzelteyim dersen kırarsın, haline
    bırakırsan eğri olmakta devam eder (öyle geçinir gidersin).
    (B, 11/304 (1816); M, 7/418 (1464) Ebu Hureyre (r.a) rivayet
    etmiştir)

  • 63 – Kimse kadınına buğz etmesin; çünkü hoşlanmadığı
    huyları varsa, memnun olacağı huyları da vardır.
    (R, 1/318 (273) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 64 – Mü’minlerin imanca en mükemmel olanı, ahlâkı en
    iyi olanıdır. Hayırlı olanınız da kadınlara karşı hayırlı
    olandır.
    (T, 2/320 (1171) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 65- Kadın, kocasının yatağını (mazeretsiz) terk ederek
    gecelerse, melekler sabaha kadar ona lanet ederler.
    (B, 9/35 (1337); M, 7/325 (1436) Ebu Hureyre (r.a) rivayet
    etmiştir.)

  • 66- Hepiniz çobansınız, güttüğünüz sürüden
    sorumlusunuz. Amirler emrindekilerden sorumludur; aile
    reisi aile fertlerinden sorumludur; kadın da kocasının
    evinden ve çocuklarından sorumludur. Hulâsa hepiniz
    sorumlusunuz. Hepiniz de idarenizde bulunanların
    hukukundan sorumlusunuz.
    (B, 3/40 (487) ; M 8/691 (1829) İbn – i Ömer (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 67 – Bir kadın, kocası razı olduğu halde ölürse cennete
    girer.
    (T, 2/319 (1170) Ümmü Seleme (r.a) rivayet etmiştir. )

  • 68 – Bir adam yalnız Allah’ın rızasını isteyerek, aile
    fertleri için ne harcarsa, kendisi için sadaka olur.
    (B, 1/64 (51); M, 5/360 (1002) Ebu Mes’ud (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 69 – Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi,
    kişiye günah olarak yeter.
    (E, 2/132 (1692) Abdullah bin Amr (r.a) rivayet etmiştir.) )

  • 70 – Veren el, alan elden hayırlıdır. İnfak ederken, nafakası
    sana vacip olanlardan başla. Sadakanın en faziletlisi, fakiri
    bolluğa kavuşturandır. Kim dilenmekten sakınırsa, Allah onu
    iffetli kılar. Verilene kanaat edenleri, Allah başkasına
    muhtaç olmaktan korur.
    (B, 5/178 (705) Hakim bin Hizam (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 71 –Peygamber (s.a.v.)’in üvey oğlu Ömer bin Ebi Seleme
    şöyle diyor: Ben Peygamber (s.a.v)’in terbiyesinde bir
    çocuktum. Yemek yerken elim kabın her tarafına
    uzanıyordu. Peygamber (s.a.v.): Oğlum! Besmele çek, sağ
    elinle ve hep önünden ye, buyurdu. Ben de bundan sonra bu
    tarzda yemeğe devam ettim.
    (B 11/378 (1846); M 9/321 (2022) Ömer b.e. Seleme (r.a ) rivayet
    etmiştir.)

  • 72 – Yedi yaşına girince çocuklarınıza namazı emrediniz.
    On yaşına bastıkları halde kılmazlarsa cezalandırınız;
    yataklarını ayırınız.
    (E, 1/133 (495) Amr bin Şuayb (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 73 – Peygamber (s.a.v)’in üç defa: “Vallâhi mü’min
    olmaz’’. diye tekrar ettiğini işittim. Ey Allah’ın Rasûlü! Kim
    mü’min olmaz? diye sordular. Şerrinden (kötülüğünden)
    komşusu emin olmayan kimsedir, buyurdu.
    (B, 12/130 (1980) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 74 – Allah’a ve âhiret gününe iman edenler, komşularına
    iyilik etsinler. Allah’a ve âhiret gününe iman edenler,
    misafire ikram etsinler. Allah’a ve âhiret gününe iman
    edenler, ya hayır söylesinler veya sussunlar.
    (M, 1/275 (77) Ebu Şureyh el- Huzai (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 75 – Allah katında dostların hayırlısı arkadaşlarına hayırlı
    olan; komşuların hayırlısı da komşularına hayrı dokunandır.
    (T, 3/375 (2009) Abdullah bin Amr (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 76 – Hiçbir çocuk babasının hakkını tam olarak
    ödeyemez; ancak babasını başkasının elinde köle bulur da
    hürriyetine kavuşturursa hakkını ödeyebilir.
    (R, 1/347 (311) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 77 – Bir adam Peygamber (s.a.v) ‘e gelerek:
    Ey Allah’ın Rasûlü! İyilik yapmama en fazla layık olan
    kimdir? diye sordu. Peygamber (s.a.v): Annendir, buyurdu.
    Sonra kimdir? dedi. Peygamber (s.a.v): Annendir, buyurdu.
    Daha sonra kimdir? dedi. Peygamber (s.a.v): Annendir,
    buyurdu. Daha sonra kimdir? dedi. Peygamber (s.a.v):
    Babandır, buyurdu.
    (B, 12/120 (1965); M, 10/479 (2548) Ebu Hureyre (r.a) rivayet
    etmiştir.)

  • 78 -Ana babasından birinin veya ikisinin ihtiyarlıkları
    zamanına yetişip de onlar sebebiyle cennete giremeyenin
    burnu sürtülsün.
    (M, 10/490 (2551) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 79 – İyiliklerin en iyisi, bir kimsenin baba dostunu görüp
    gözetmesidir.
    (M, 10/491 (2552) İbn – i Ömer (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 80 – Bir adam: Ey Allah’ın Rasûlü! Benim akrabalarım
    vardır; ben onlara gidiyorum, onlar benimle ilgiyi kesiyorlar.
    Ben onlara iyilik ediyorum, onlar bana kötülük ediyorlar.
    Ben onlara yumuşak davranıyorum, onlar ise cahilce
    davranıyorlar, dedi.
    Peygamber (s.a.v): Eğer dediğin gibi ise sen onlara sıcak
    kül yedirmiş gibisin. Sen bu şekilde devam ettiğin müddetçe,
    Allah’ın yardımı seninle beraberdir, buyurdu.
    (M, 10/499 (2558) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir. )
Scroll to Top