H A D İ S L E R(1-40)

1 – Ameller ancak niyetlere göre değerlenir. Herkesin
amelinin karşılığı ancak niyetine göredir, niyet ettiği ne ise
eline geçecek olan ancak odur. Herkesin hicreti, hicret ettiği
şeyedir. Kimin hicreti Allah’a ve Rasûlüne ise, o Allah ve
Rasulü için hicret etmiştir. Kim de, dünyalık elde etmek veya
bir kadınla nikahlanmak niyetiyle hicret etmişse, hicreti
bunlaradır.
(B 1/1(1); M 9/116 (1907) Ömer bin el- Hattab (r.a) rivayet etmiştir.)


  • 2 – Peygamber (s.a.v)’den kahramanlık göstermek,
    milletini korumak ve gösteriş yapmak maksatları ile
    savaşanlardan hangisinin Allah yolunda olduğu soruldu.
    Peygamber (s.a.v):
    Ancak İslam Dininin yükselmesi için savaşan Allah
    yolundadır, buyurdu.
    (B, 1/124 (103); M, 9/109 (1904) Ebu Musa (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 3 – Bir kimse bir iyilik yapmaya niyetlenir de yapamazsa,
    Allah kendi katında o kimse için tam bir iyilik sevabı yazar.
    Eğer hem niyetlenir, hem de o iyiliği yaparsa, on iyilik
    sevabı yazar ve dilerse bu sevabı yedi yüze ve daha fazlasına
    kadar çıkarır.
    Eğer kötülük yapmaya niyetlenir de sonra vazgeçerse,
    Allah onun için tam bir iyilik sevabı yazar. Eğer kötülük
    yapmaya niyetlenir de o kötülüğü yaparsa, Allah o kimse için
    bir günah yazar.
    (B, 12/196(2038); M, 1/479(207) İbn – i Abbas (r.a) rivayet etmiştir.)
    5
    4 – Peygamber (s.a.v):
    Ey insanlar! Allah’a tevbe ve istiğfar ediniz. Ben günde
    yüz defa tevbe ediyorum, buyurdu.
    (M, 11/34 (2702) İbn-i Ömer (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 5 – Müminin işi hayret vericidir; çünkü işinin hepsi onun
    için hayırdır. Bu hal yalnız mümine mahsustur. Mümine
    sevineceği bir şey, bir genişlik gelse şükreder, bu onun için
    hayır olur. Başına bir belâ, bir darlık gelse sabreder, bu da
    onun için bir hayırdır.
    (M, 11/471 (2999) Suheyb (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 6 – Asıl sabır, musibetin ilk anında olan sabırdır.
    (B, 4/369 (635); M, 5/126 (926) Enes (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 7 -Başına gelen musibetten dolayı hiç kimse sakın ölümü
    istemesin. Mutlaka bunu yapmak mecburiyetinde ise,
    “Allah’ım! Benim için yaşamak hayırlı olduğu müddetçe
    beni yaşat; ölmek hayırlı olduğu zaman da beni öldür.”
    desin.
    (B, 12/70 (1916); M,11/11 (2680) Enes (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 8 – Kuvvetli kimse insanları güreşte yenen değil, belki
    hiddet anında kendini zapteden, iradesine sahip olandır.
    (B, 12/148(1999);M,10/569(2609)Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 9 -Bir kimse öfkesinin gereğini yapmaya güç yetirirken
    öfkesini yenerse, Allah kıyamet gününde halkın gözü
    önünde onu çağırır, huriler içinden istediğini seçmekte
    serbest bırakır.
    (E, 4/248 (4777); T, 3/416 (2090) Muaz (r.a.) rivayet etmiştir.)

  • 10 – Kim tam bir ihlâs ve samimiyetle Allah’tan şehidlik
    dilerse, Allah onu, yatağında ölse bile şehidler derecesine
    yükseltir.
    (M, 9/121 (1909) Ebu Sabit (r.a)rivayet etmiştir.)

  • 11 – Akıllı kimse (kıyamet gününde hesaba çekilmeden
    önce dünyada iken) kendisini sorguya çeken ve ölümden
    sonrası için çalışandır. Şaşkın kimse ise, hevâsına uyar,
    Allah’tan olmayacak şeyler ister.
    (T, 4/261 (2577) Şeddad bin Evs (r.a) rivayet etmiştir)

  • 12 – Bir kimsenin kendisine faydası olmayan şeyleri terk
    etmesi, o kişinin iyi müslüman olduğunu gösterir.
    (T, 4/160 (2419) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 13 – Haram şeylerden sakın ki, insanların Allah’a en çok
    ibadet edeni olasın. Allah’ın sana verdiğine razı ol ki,
    insanların en zengini olasın. Komşuna iyilik et ki, (olgun)
    mü’min olasın. Kendin için sevdiğini insanlar için de sev ki,
    (iyi) müslüman olasın. Çok gülme! Çünkü çok gülmek kalbi
    öldürür.
    (T, 4/153 (2407) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 14 – Ebu Amir: Ey Allah’ın Rasûlü ! İslam’a dair bana öyle
    bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç bir kimseden
    sormaya ihtiyacım kalmasın, dedi. Bunun üzerine
    Peygamberimiz (s.a.v): “Allah’a inandım” de ve dosdoğru ol,
    buyurdu.
    (M, 1/253 (62) Sufyan bin Abdullah (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 15 – Kim Allah için verir, Allah için men eder, Allah için
    sever, Allah için buğzeder ve Allah için evlenirse, imanı
    kâmil olur.
    (T, 4/301 (2642) Muaz El Cüheni (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 16 – İki nimet vardır ki, insanların çoğu o nimetlerin
    değerini bilemediklerinden aldanıyorlar. Bunlar: sağlık ve
    boş zamandır.
    (B, 12/177 (2019) İbn – i Abbas (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 17 – Kim helâl lokma yer, sünnet üzere amel eder, insanlar
    da onun kötülüğünden emin olurlarsa, mutlaka cennete girer.
    (T, 4/300 (2640) Ebu Said el – Hudri (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 18 – Üç şey ölünün ardından (kabre kadar) gider: Ailesi,
    malı ve ameli. Bunlardan ikisi döner, biri kalır. Dönenler:
    ailesi ve malı; kalan da amelidir.
    (T, 4/198 (2485) Enes (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 19 – İnsanların en hayırlısı, ömrü uzun ve ameli güzel
    olandır.
    (T, 4/168 (2431) Ebu Safvan Abdullah (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 20 -Kimin kaygısı âhiret olursa: Allah onun zenginliğini
    kalbinde kılar, işlerini dağınık olmaktan kurtarır, dünya ona
    boyun eğerek gelir. Kimin kaygısı da dünya olursa: Allah
    onun fakirliğini iki gözü arasında kılar, kendisini derbeder
    eder ve dünyadan da kendisine ancak takdir edilen gelir.
    (T, 4/266 (2583) Enes (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 21 – Bir kul, hangi amel üzere ölmüşse, o amel üzere
    dirilir.
    (M, 11/295 ( 2878) Cabir(r.a) rivayet etmiştir)

  • 22 – Helak edici yedi şeyden sakının.
    Ey Allah’ın Rasûlü! Onlar nelerdir? dediler.
    Peygamber (s.a.v) : Allah’a şirk koşmak, sihir yapmak,
    Allah’ın haram kıldığı bir kimseyi haksız yere öldürmek,
    faiz yemek, yetim malı yemek, düşman ile savaşırken
    kaçmak, evli ve hiçbir şeyden haberi olmayan namuslu
    kadınlara zina iftirası atmak, buyurdu.
    (B, 8/224 (1172); M, 1/373 (145) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 23 – Kardeşini güler yüzle karşılamak bile olsa, hiçbir
    iyiliği hor görme.
    (M, 10/592 (2626) Ebu Zerr (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 24 – İnsanın her mafsalı (eklemi) için güneşin doğduğu
    her gün bir sadaka borcu vardır. İki kişi arasında adaletle
    hükmetmen sadakadır. Atına binmesi için bir kimseye
    yardım etmen, yahut yükünü yüklemen sadakadır. Namaza

    giderken attığın her adım sadakadır. İyi ve hoş söz bir
    sadakadır. İnsana eziyet veren şeyleri yoldan kaldırıp atman
    da bir sadakadır.
    (M, 5/374 (1009) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 25 – Bir kimse güzelce abdest alır, cumaya gelir, susar ve
    hutbeyi dinlerse, iki cuma arasında ve üç gün fazlası ile
    günahları bağışlanır. Kim bu esnada çakıl taşlarıyla oynar,
    toprağı karıştırırsa, lüzumsuz iş yapmış ve başkalarını
    meşgul etmiş olur. (O zaman namaz toprak üzerinde
    kılınırdı)
    (M 4/506 (857) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 26 – Her iyi iş bir sadakadır.
    (B, 12/132 (1982) Cabir (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 27 – Müslüman, bir ağaç diker de bundan insan, hayvan
    veya kuş yerse, kıyamette o müslüman için sadaka olur.
    (M, 7/697 (1552) Cabir (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 28 – Yarım hurma ile de olsa ateşten korununuz.
    (M, 5/385 (1016) Adiyy bin Hatim (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 29 – Allah, kulunun bir şeyi yedikten veya içtikten sonra
    “Elhamdülillâh” demesinden razı olur.
    (M, 11/73 (2734) Enes (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 30 – Halkın arasına karışıp onların eziyetine sabreden
    müslüman, halkın arasına karışmayıp onların eziyetine
    katlanmayan müslümandan daha hayırlıdır.
    (T, 4/292 (2625) Yahya bin Vassab (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 31 – Bu din kolaylıktır. Amelinizi en iyi şekilde
    yapamazsanız, ona yaklaştırınız. Hiç kimse yoktur ki bu din
    hususunda (amellerim eksiksiz olsun diye) kendini zorlasın
    da din ona üstün gelmesin (ve ezilip büsbütün amelden
    kesilmesin). O halde, orta yolu tutunuz, (ameli tam
    yapamadığınız zaman O’na şükrederek kanaat ediniz. Böyle
    yaparsanız) size müjde olsun (amelin azına da pek çok ecir
    verilir.). (Yola çıkarken) sabah, akşam seferinden, biraz da
    gece yürüyüşünden yararlanınız (kendinizi yormayınız).
    . (B, 1/47 (37) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 32 – Bir adam Peygamber (s.a.v)’in yanında sol eli ile
    yemek yiyordu. Peygamber (s.a.v): Sağ elinle ye, buyurdu.
    Adamın : Yapamıyorum, demesi üzerine; Peygamber (s.a.v):
    Yapamaz ol, buyurdu. Adamın peygamber sözünü
    dinlememesi büyüklenmesindendi. Bunun üzerine adam elini
    ağzına kaldıramaz oldu.
    (M, 9/321 (2021) Ebu Müslim (r.a) rivayet etmiştir)

  • 33 – İslamda uğursuz şey yoktur. En hayırlısı tefe’üldür.
    Ey Allah’ın Rasûlü! Tefe’ül nedir? diye sordular.
    Sizden birinizin duyduğu güzel sözdür (onu uğurlu ve
    hayırlı saymak, hayra yormaktır), buyurdu.
    (B, 12/92 (1936) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 34 – Bir kimse zulmen öldürülürse, onun öldürülme
    günahından bir hisse de Âdem’in ilk oğluna verilir. Çünkü o,
    adam öldürme çığırını açanların birincisidir.
    (B, 9/83 (1371) İbn – i Mesud (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 35 – İki kişi arasında hüküm verecek kimse, öfkeli iken
    hüküm vermesin.
    (B, 12/ 319 (2129) Ebu Bekre (r.a) rivayet etmiştir.

  • 36 – Başkalarını doğru yola çağıran kimseye, kendisine
    uyanların sevabı kadar sevap yazılır. Onların sevaplarından
    da hiçbir şey eksiltilmez. Sapıklığa çağıran kimseye de, ona
    uyanların günahı kadar günah yazılır. Ona uyanların
    günahlarından da hiçbir şey eksiltilmez.
    (M, 10/668 (2674) Ebu Hureyre (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 37 – Peygamber (s.a.v): Din nasihattir, buyurdu. Kime?
    dedik. Allah’a, Kitabına, Peygamberine, müslümanların
    idarecilerine ve bütün müslümanlara, buyurdu.
    (M,1/298 (95) Ebu Rukayye Temim (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 38 – Sizden biriniz kendisi için arzu ettiğini din kardeşi
    için de arzu etmedikçe iman etmiş olmaz.
    (B, 1/30 (13) Enes (r.a) rivayet etmiştir.)

  • 39 -Sizden biri çirkin bir iş görürse, onu hemen eliyle
    değiştirsin. Eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle değiştirsin.
    Eğer buna da gücü yetmiyorsa kalbiyle değiştirsin (nefret
    etsin); bu ise, imanın en zayıf derecesidir.
    (M, 1/276 (78) Ebu Said el Hudri (r.a) rivayet etmiştir.)
Scroll to Top